Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Tancan: Firma tarafından gerekli hassasiyet gösterilmedi
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan, toprak kaymasının meydana geldiği Erzincan’ın İliç ilçesindeki maden ocağında yığın liç alanındaki hareketlerin takibi amacıyla konumlandırılmış jeoradar görüş alanının ve sayısının yetersiz olduğunu, firma tarafından risk oluşturan hususların yorumlanmasında gerekli hassasiyetin gösterilmediğini belirtti.
Tancan, Erzincan’ın İliç ilçesindeki maden ocağında meydana gelen kazanın tüm yönleriyle araştırılması ve benzer kazaların önlenmesine yönelik tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonunda sunum yaptı.
Komisyonun doğru kararlara ulaşması için üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını söyleyen Tancan, madencilik sektörü hakkında bilgi verdi.
Türkiye’nin, bazı madenlerde rezerv ve üretim açısından dünyada ilk beşte yer aldığını dile getiren Tancan, Türkiye’nin borda dünya birincisi olduğunu söyledi. Abdullah Tancan, dünyada ticareti yapılan 90 madenden 70’inin Türkiye’de bulunduğunu belirtti.
Geçen yıl 143 bin 504 kişinin madencilik sektöründe çalıştığını bildiren Tancan, 2023’te madencilik faaliyetlerinin ekonomiye 307 milyar lira katkı sağladığını ifade etti.
Maden üretimi için arama ve işletme ruhsatları ile işletme izninin alınması gerektiğini anlatan Tancan, “Arama ve işletme ruhsatının olması demek o sahada kimsenin gelip de üretim yapabileceği anlamına gelmez. Hangi izinler alınması gerekiyorsa bu izinler alındıktan sonra ruhsat sahibine işletme izni düzenlenir ve hak sahibi ancak o izinleri aldıktan sonra işletme faaliyetlerine başlayabilir.” dedi.
Maden işletmelerindeki denetimler hakkında da bilgi veren Tancan, Maden ve Petrol İşletmeleri Genel Müdürlüğünün (MAPEG), işletme faaliyetinin durdurulması gereken durumlarda faaliyeti durdurduğunu kaydetti.
Yılda yaklaşık 8 bin ruhsat sahasının denetlendiğini dile getiren Tancan, “çok az riskli” yerlerin iki yılda bir denetlendiğini belirtti.
“Çok riskli” grupların üç ayda bir denetimden geçirildiğini ifade eden Tancan, denetimler sonrasında 2022’de 3 bin 103, 2023’te ise 2 bin 421 faaliyet durdurma kararı verdikleri bilgisini paylaştı.
Abdullah Tancan, Türkiye’de 2022 itibarıyla 12’si yerli, 2’si yerli ve yabancı ortaklı, 2’si yabancı sermayeli olmak üzere toplam 16 tüzel kişiliğin 22 ayrı tesiste altın üretimi yaptığını aktardı.
İliç’teki maden ocağının ruhsatlarına ve izinlerine ilişkin de bilgiler veren Tancan, işletmeci Anagold Madenciliğin iki ortağının bulunduğunu belirtti.
Maden ocağındaki toprak kaymasının ardından yapılanları anlatan Tancan, toprak altında kalan 7 işçinin Sabırlı Deresi bölgesinde olduğunu tahmin ettiklerini söyledi.
“Yığın liç alanında 34 milyon 338 bin 836 metreküplük malzeme heyelandan önce bulunmaktaydı. Alandan 10 milyon 249 bin 89 metreküp malzemenin hareket ettiğini hesapladık ve ölçtük. Hareket eden malzemenin 4 milyon 529 bin 10 metreküpünün Sabırlı Deresine aktığını, 1 milyon 922 bin 471 metreküpün manganez ocağına aktığını hesapladık. Geri kalan 3 milyon 797 bin 608 metreküp malzeme de yığın liç sınırları içinde duruyor.”
Toprak kaymasının ardından sahadaki üretim faaliyetlerinin durdurulduğunu hatırlatan Tancan, çok sayıda üniversiteden akademisyen, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilileri ile geçici depolama alanlarının belirlendiğini söyledi.
Tancan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın bölgede incelemeler yaptığını hatırlattı.
Halen ilgili kurum ve kuruluşların katılımıyla her gün değerlendirme ve koordinasyon toplantılarının yapıldığını aktaran Tancan, “Heyelanın yaşandığı yerdeki malzemeler radarlarla takip ediliyor. Hareketliliğin devam ettiği anlarda çalışmalara ara verildi. Arama ve kurtarmaya katılanların hayatlarını riske atacak durum olduğunda hareketlilik sona erene kadar çalışmalara ara verilecek. Şu anda bir hareketlilik gözlemlenmiyor.” diye konuştu.
Topraktan ve sudan belirli aralıklarla numuneler alınarak tahliller yapıldığını bildiren Tancan, “Bugüne kadarki tahlillere baktığımızda tehlike sınırlarının çok çok altında ölçüm değerlerine rastlandığını müşahede ettik.” ifadesini kullandı.
Adli soruşturma kapsamında 8 kişinin tutuklandığını anımsatan Tancan, ilgili bakanlıklar tarafından da idari soruşturma başlatıldığını dile getirdi.
MAPEG’in toprak kaymasına ilişkin yaptığı tespitleri aktaran Tancan, “Jeoradar verilerinde yapılan incelemelere göre yığın liçte yer değiştirme hareketlerinin kazadan yaklaşık 3 ay evvel artış yönünde eğilim gösterdiği ve kaza gününe kadar artarak devam ettiği tespit edilmiştir.” dedi.
Bakanlığın soruşturmasının, ifadelerin alınmasıyla devam ettiğini belirten Tancan, MAPEG’in olaya ilişkin çeşitli tespitlerde bulunduğunu bildirdi.
Yığın liç alanındaki faaliyetler sırasında meydana gelen ve işletmeci tarafından da fark edilen şevlerdeki duraysızlığın önüne geçilebilmesi için alınması gereken önlemlerin alınmadığını belirten Tancan, şunları kaydetti:
“Yığın liç alanındaki hareketlerin takibi amacıyla konumlandırılmış jeoradar görüş alanının yetersiz olduğunu, yığın liçin kısmi bir bölgesini izleyebildiğini, jeoradar sayısının yetersiz olması sebebiyle yığın liç alanının tamamına hakim olunamadığını, faaliyetler esnasında firma tarafından risk oluşturan hususların yorumlanması hususunda gerekli hassasiyetin gösterilmediğini, bazı durumların risk değerlendirmesinin sağlıklı yapılmadığını düşünüyoruz. Heyelan olayına sebep olabilecek nitelikte hareketliliğin heyelandan önce jeoradar takip cihazı verilerine yansıdığı ve bölgede çalışanlar tarafından da fark edildiği halde çalışanların ve iş makinelerinin tamamının olay yerinden uzaklaştırılmayarak acil durum ve eylem planının da doğru uygulanmadığını değerlendiriyoruz.”
Daha sonra Tancan ve Bakanlık yetkilileri, milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Soru-cevap bölümünün ardından Komisyon Başkanı ve AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu, Komisyon toplantısının 2 Mayıs Perşembe günü saat 13.00’te yapılacağını bildirdi.